28 Şubat 2012 Salı

ZORBA

Her türlü acı ve sıkıntının üstesinden gelen bir yaşamın mesajını ileten efsane Zorba balesi, sergilendiği 35 ülkenin ardından Türkiye'de de sanatseverlerle buluşuyor. Dün akşam Ankara'da insana çok farklı duygular tarih kokulu Opera sahnesinde bu temsili izleme fırsatı yakalamak gerçekten inanılmazdı. 


Mikis Theodorakis'in müzikleri ve Lorca Massine'nin Yunan danslarını da kattığı koreografisini anlatmaya kelimeler maalesef yetemiyor. Ayrıca orkestrayı Bujor Hoinic, koroyu ise Mustafa Erdoğan yönetiyor ve tüm duyguları izleyeciye aktaran bu ekibi de saatlerce ayakta alkışlamak gerekiyor. Temsilin bir başka ayrıntısına gelirsek, dekor, ışık ve köstümler muhteşemdi. Dekor ve kostüm tasarımı Gürcan Kubilay'a, ışık düzeni Fuat Gök'e aitti. Yaratılan etkileyici ambiansta da en büyük rol onlarındı, ayrı ayrı takdir etmek gerekli. ''Zorba'' rolünde Burak Kayıhan ve Oliver Spence, ''John'' rolünde Cankat Özer, Eren Keleş ve Burak Kayıhan, ''Marina'' rolünde Ayşem Sunal, Almula Ersoy ve Mine Örsçekiç sahne alıyor. 


Hepsi ayrı ayrı çok başarılılar ancak Burak Kayıhan'ı özür dileyerek diğer sanatçılarımızdan ayırıyorum. Sahne ışığının gücü, yeteneği, Zorba karakterini dansının yanında mimiklerinin gücüyle tüm salona hissettirmesi gerçekten muhteşemdi. İzleyen herkesi kendisine hayran bıraktı.


Gelelim eserin konusuna, özetleyecek olursak: Küçük bir Yunan kasabasına John adında bir Amerikalı'nın gelmesiyle eser başlıyor. John, güzel bir dul olan Marina'ya aşık olur. Köyün yakışıklı delikanlısının aşkını yok sayarak yabancı birine aşık olan Marina'ya köylüler karşı çıkar. John'un dostu tek bir kişi vardır, kimsesi olmayan ve özgür bir adam olan Zorba... Zorba sayesinde John ve Marina aşklarını yaşama fırsatı bulurlar. Ancak köylüler birlik ve geleneklerini koruma amacındadır. Zorba, zavallı John'u köylülerin elinden zor kurtarırken, Marina intikam peşinde koşan kalabalığın kurbanı olur. Tüm bunlar anlatılırken izlemeye doyulamayacak güzellikte bir Sirtaki şöleni sergileniyor. Zülfü Livaneli ve diğer dostlarıyla birlikte 1986 yılında Türk-Yunan Dostluk Derneği'ni kurmuş olan Mikis Theodorakis çok sayıda senfoni, bale, opera ve oratoryo bestelemiştir. Ancak "Zorba" için bestelediği ve hepimiz bildiği müzikle Sirtaki dansının dünyaya yayılmasını sağlamıştır. 




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.